Etiketler

Etiketler

8 Mart 2019 Cuma

08.05..2008

06.29   yemekhanede kahvaltının gelmesini bekliyoruz. 3 gündür kahvaltılar hep böyle geç kalıyor. neyse ki bu gece buradaki son gecemeiz. yarın gidiyoruz, hey!
dün gece yine vukuatlı bir geceydi. 1.takımdan bazı arkadaşlar saz getirdiler, biz 2.takım olarak 1.takımla beraber kalıyoruz. yatakhanenin köşesine tezgah açtılar çalıp söylemeye başladılar. tabi bizim takımdan rahatsız olanlar oldu. saat 23e gelirken komutan da geldi( bana gıcık olan 2 kazıklı uzman çavuş) o da birşey demedi. çalmaya devam ettiler. bende yatağımın çevresinde küçük bir organizasyon yaptım ve yüksek sesle jandarma marşını söylemeye başladık. ben bunu eğlence olsun diye yapmıştım, zaten bu tür sıradışı işler hep hoşuma gitmiştir. komutan bu espriden anlamadı ve 2. takım dışarda içtimaya çıksın dedi. fakat kimse kalkmadı tabi. bizim yanımıza geldi herkes yat modundaydı. kim söyledi marşı diyor fakat tınlayan yok. sonra bizden birkaç kişiyle muhabbete başladı. bizim elemanlardan biri küfrederek yataktan kalktı ve tuvalete doğru yol aldı. baş kıdemlşimiz onu teselliye gitti. bu baş kıdemli de baya kafa adam. sazı bile o getirdi. bu bana gıcık olan komutana ne yapsam yaramıyor. geçenlerde yine yanıma geldi devamlı bana bakıyor. bende beni çok sevdiniz herhalde komutanım dedim. yaklaştı ve akşam da kucağıma alıcam seni dedi ve gitti. yani aklınca laf soktu işte. halbuki laf sokma hadisesi eşit yetki ve etkiye sahip kişiler arasında olur. bu tür rütbe farklılığında söylenen bu söz bence edepsizlikten beri değil.
saat 6.40 oldu ve hala kahvaltı gelmedi. millet yemekhanede birikti iyice. bari poğaça satsalar da ondan yesek lakin o da yok. var da yok. poğaça kantine 7.15 de geliyor fakat 7.45 de satmaya başlanıyor. bizim içtima da tam 7.45 de. sanki ayarlanmış gibi değil mi? tesadüfe bak(!)
dün gece yatakta yatarken(22 gibi) telefonda annemle görüştüm. otogarda otobüsün kalkmasını bekliyorlarmış. bugün İzmir'e inecekler, gecede Çanakkaleye gelmek için otobüse binecekler. zaman ne kadar çabuk geçti. Çanakkaleye indiğim zamanı dün gibi hatırlıyorum. gittiğim lokantayı, yediğim yemeği, tanıştığım arkadaşımın arkadaşını da hatırlıyorum.

19.14  yine banyo sırasındayız. önce diğer gruplar girdi biz bu sefer sonra kaldık. yazdığım kaşıdın arkasında Winston yazıyor. bu bir sigara markası. evet şu an bir sigara paketine yazıyorum. bunun nedeni buraya kağıt getirmemişim. bu kağıt biraz da yağlı, elimin dokunduğu yer flulaşıyor. kağıt yokluğunda sigara paketiyle idare ediyoz işte. sırayla dolaştım arkadaşlara tek tek sordum kağıt çıkmadı, arkadaşta kalem vardı. bende iki tam boş sigara paketi buldum, açtım ve yazıyorum işte. bugün törenden önceki son gün. güneş sağ gözüme gez-göz-arpacık yapmış, nişanlıyo beni. biraz da başım dönüyor. az önce çektiğim sigaranın ciğerlerimden geçişi esnasında baş dönmesi yaptı. bu kadar tecrübesizim sigara içme işinde. Eee! bu yaşta başlarsan olacağı budur. aslında başlamış sayılmam, sadece içmiş olmak için içiyorum. sadece sigaramın üzerindeki etkilerini düşünmek için. belki bu son söylediğim bir avuntu ve yalan fakat gerçek olan sigarayı sevmediğim ve uzun vadede içmeyi düşünmediğim. bir kahkaha attım şimdi derinden. neden mi? bir arkadaş geldi ve sigara kağıtlarına yazdığım yazılara baktı ve yüksek sesle yazıyo adam dedi. biz de giriyoz şimdi duşa, sonra devam ederim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder