Etiketler

Etiketler

5 Mart 2019 Salı

05.05.2008

19.53  cıvıl cıvıl kuş sesleri, andız ağaçları, batan güneş, serin esen rüzgar. çanakkalede bir akşam üstü. kuş sesleri gitgide artıyor. aynı sesleri aynı yerde bir de güneş doğmadan dinliyordum. şimdi güneş batıyor. serin esen rüzgar defterden kopardığım sayfamın uçlarını kaldırırken çocukken yaptığım kitap okumalarım geldi aklıma. sabırsızlığım ve ivediliğim yüzünden okuduğum sayfayı bitirmeden kitabın, diğer sayfasını uç köşesinden tutar arada çevirip bakardım. genelde resim var mı onu merak ederdim, bazen de yazılanları.

bugün apayrı birgün, tıpkı diğer hergün gibi. şuan da ayrı bir mekandayız, koğuşlarımızdan çıkarıldık. şimdi 1.bölük koğuşlarında kalıyoruz. bu bölüğün diğer ismi RDM koğuşu, açılımını bilmiyorum ama esrarkeşi, uyuşturucu bağımlısı, façacısı, madde bağımlısı, psikolojik rahatsızı hepssinin bulunduğu koğuş. acemiler gitti, şimdi sadece usta askerler var. boşalan koğuşlara biz yerleştirildik. koğuşlar kaç kişilik saymadım fakat rahat 100 kişi alabilir sanırım. havası basık, güneş sanırım görmüyor, tavanı yüksek lakin ışıklandırma kötü. işte böyle bir yer. artık tüm kısa dönemler aynı bölükte iki farklı koğuşta kalıyor. hava kararmaya başladı yazıya ara vermek zorunda kaldım. çünkü ben dışarda yazı yazarken okumuş çocuğun hali bir başka olur diye bir sesle irkildim. komutan gelmişti. karşıma oturdu. hemşerim de karşıma oturdu. bir sigara yaktı komutan, bir sigara da hemşerim, bir sigara da ben. hemşerim komutanım sigarayı bırakmıştı dedi, beni işaret ederek. ilk sigaramı askerde içtim komutanım dedim. hiç başlama dedi komutan babacan bir tavırla. geçen günlerde de ilginç olaylar oldu fakat anlattığım mevzuyu artık bitirmeliyim.

ilk dayak   alaya getirdilere fakat 3 minibüs anca 3 seferde bizi getirebiliyordu. ben ve bir kaç arkadaş son sefere kaldık. alaya geldiğimizde ilginç bir duyum aldık. yatakhaneye komutan gelmiş ve bir arkadaşımızı dövmüş diye. tabi şok olduk. dayak yediği iddia edilen kişide en samimi arkadaşlarımdan, aynı zamanda badim. tüm operasyonları beraber yaptığımız bir arkadaş. yana yakıla badimi aramaya başladım. bir süre sonra yemekhanede gördüm yüzünden düşen bin parçaydı ve parçaların herbiri de yüreğime batıyordu. 5 tane G3 mermisi atarak boşalttığım sitres ve gerilimim tekrar had safhaya çıkmıştı. çok gerilmiştim, tam olarak ne olduğunu dahi bilmiyordum. acaba arama olmuştu ve mp3 player, 52 kağıdı ve cep telefonum gibi materyaller mi ortaya çıkmıştı. gitmedim yanına, gitmek istemedim. gidemememin nedeni hayatım boyunca yaşadığım bir çıkmazın emaresiydi aslında. mesela sokak ortasında bisikletten düşen bir çocuğun yanına gidip noldu sormanın mı? yoksa, görememezlikten gelerek utanma duygusunu körüklemememin doğru olduğunu çözemedim. ikisinin de doğru yanları vardı belki. fakat burda hangisi yapılmalıydı. surat ifadesi kötüydü ve yemek alıyordu. rahatsızlık vermek istemedim ve yanına gitmedim. hemşerim gitmiş, olay doğruymuş. komutan bunu dolapların orada görmüş ve üzerindeki palaskanın çıkarılmış olmasına sinirlenmiş, palaska yani kamuflajın üzerine takılan bir nevi kalın kemer. tokat atmış arkadaşa. kısa dönem olduğumuzu bilmiyormuş. sonra kıvırmış. siz buraları dağınık bırakmakla bir hata yaptınız bende tokatla bir hata yaptım yollu. yani insan olmak önemli değil onun düşüncesinde, senin hakkını daha fazla arayabilecek olman daha etkili. bir erle, bir generalin belki farklı yaşadığı bu dünyada ikisininde toprağa gömülecek olması bana göre tek teselli kaynağı. böylece kısa dönemlerin ilk dayağı yenmiş oldu.

22.32  şimdi yazmak için müsait bir durum değil. çünkü bizim arkadaşa şiddet uygulayan komutan nöbetçiymiş ve adam bize gıcık. daha bugün 3,5 arkadaş hakkında tutanak tuttu ve artislik yaptı. bu gecede boş durmayacaktır. sonra devam ederiz artık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder