Etiketler

Etiketler

5 Mart 2019 Salı

06.05.2008

06.33   defterden bir iki yaprak kopardım. yanıma alıp çıkmalıyım. kısaca notları da kağıda alıcam. çünkü 6.30 dan sonra koğuşa girmek yasak olduğu için.

21.34  aslında yanlış yaptım. eski notları yazma kaygısıyla yeni şeylerden bahsetmeyi unuttum. neyse yine de notları kısaca anlatalım.

yemek öncesi içtima   yemek için her zamanki gibi yemekhanenin önünde sıra olduk. fakat o günde önemli komutanların ziyarete geldiği gün olduğu için bizim görünmememiz gerekiyormuş. bizi apar topar yemekhanenin üstündeki çalılıklara götürdüler. çamlığın içinde siper şeklinde kazılmış siperler vardı. oraya yerleştik, orada bekledik. çok komik bir görüntüydü. sanki düşmanlar yemekhaneyi ele geçirmişti ve bizde yemekhaneyi cepheden gören bir sipere yatmış saldırı hazırlığındaymışız. orada da bir iki sigara içtim. epey içmeye başlamıştım o sırada sigarayı günde 5 ile 10 arası içiyordum fakat şimdi yine bıraktım bir daha içmiyecem.

şöyle bir durup düşündümde düşünürken de mp3 playerimde Rus Lube grubunun bir şarkısı çalıyor. çok severim bu grubun şarkılarını. Türkiyede albümleri satılmıyor, internetten indirip dinliyorum. hem paragraf başında demiştim ya; şöyle bir durup düşündüm de, düşündüğüm şey, günler ve olayların birbirlerine karışmış olması. neyi ne zaman yaşadım, ne yaşadım şimdi yok sanki. ya da hayal gibi birşey. belki de şimdi de hayal, herşey hayal. belki de biz hayaliz kim bilir. ama yine de dünden kalanların oluşturduğu tortularla bugünü işleyen tüm insanlık adına bunları kayda geçiriyorum. yoksa doğru olduğuna inandığım için değil. belki hiç yazılmamalı bu yazılar, hiç söylenmemeli bu şarkılar, belki kendi girdabına boğulan tüm insanlığın dönmez neferleriyiz. yeter be! aklımda kalanlar şunlar.

önceki gün, yani dün, eğitim alanına gittik. nihayet bizim komutanlara da yürüyüş yapamayacağımızın haberi gelmiş. zaten biz 3 gün önceden biliyorduk diyemedik. peki nerden biliyorduk 3 gün önceden. şiddete maruz kalan arkadaş binbaşı tarafından görüşmeye çağrıldığında komutanlar kendi arasında bunlar şanslı herhangi bir yürüyüş olmayacak gibi bir diyaloğa şahit olmuş. bizim endişemiz perşembe gününe kadar tören yürüyüşleriyle canımız çıkar perşembe de yapılmayacağı haberi gelir yönündeydi fakat haber çabuk gelmişti. peki ne yaptık. tören rahat diye yeni bir hareket öğrendik. KPSS sınavına  girecekler internetten müracat yenileme yaptı. tabi bu eğitimler diğer kısa dönem dediğimiz 14 kişilik grubunda katılmasıyla oldu. bu grubun komutanı çok gıcık bir çift pırpır astsubay. yani astsubaylığın ilk basamağında. yeni mezun olmalı söylediğine göre  23 yaşında. ama sanki karşısında insan yok gibi azarlıyor. biraz bu komutan eğitim verdi. sonra yağmur çiseledi ve bizi yarı kapalı bir alana götürdüler. orada da rahat ..... GS nin şampiyonluğa giden kritik maçı, yani Sivas meçını 5-3 kazanmasının muhabbeti yapıldı. bu gıcık komutan belki şimdiye kadar duyduğum en ağır sözü sarfetti. herkes çok oldu. dediki; beni için bir fenerbahçeli bir pkk lıyla eşdeğerdir. bu söz sadece fenerlileri değil galatasaraylıları bile şok etti. böyle bir kurumda böyle bir telaffuz. en arkada duvara yaslanmış oturuyordum. elimi kaldırdım, söz istedim. 10 dakika elim havada bekledim. sonunda söz verildi ve sert bir hareketle ve gür bir ses tonuyla bir fenerbahçe taraftarı olarak, buraya vatani görevini yapmaya geldim. eğer bir pkk lı olsaydım, şimdi dağda jandarmaya karşı savaş veriyor olurdum arz ederim dedim. herkesten bir alkış yükseldi. hemen yerime çöktüm komutana kötü bocaladı. zaten daha delikanlı sayılırdı. sözlerinin nereye gittiğini anlıyacak kalitede bile değildi. bence belki 20 dakika yanlış anlaşıldığını ve aslında başka şey söylemek istediğini anlattı durdu. yani iyice dibe battı. üzerinde galatasaray forması ve altında eşofman olan bu gıcık çift pırpırlı astsubay. sonra bizim baş kdemli olayı daha bir net şekilde dinlemek için bana müracaat etti. sanırım üstlerine bu durumu ileteceklermiş. çünkü söz çok ağırdı ve şikayet edilmesi gerekiyordu. fakat emindim ki tıpkı tokat yiyip de şikayetçi olmak isteyen arkadaş gibi bu olayda örtbas edilecek ve unutturma yoluna gidilecekti.

artık askeriyeden pek yemek yemez olduk. dışarısı işinde uzmanlaştık. eğitim yerindeki köpek klübesi yemekçilerin ve askerlerin buluşma yeri. telefonla arayıp köpek klübesine 5 hamburger dememiz yeterli. tel örgülerin arasından giren yiyecek poşetleri gerilimi bazen had safhaya çıkarsada zamanla alışıyorsun. açlık çekmektense risk almayı yeğliyor insan. peki yemekler o kadar kötü de mi biz bunu yapıyoruz. işte bunun cevabı biraz zor. şu varki yemek artık yenemez hale geldi. .... kadar herşeyi güzel olan bu yemekler .... sıfır karne notunu hakediyor. ekmek tıkıştırmakda bir yere kadar. tıpkı filmlerdeki gibi yaşıyoz birkaç gündür. kaçamak yemekler, son anda gelen siparişler. geçen yine köpek klübesine sipariş verdik. tam siparişler geld, toplanma emri de geldi. hamburgerleri koynumuza attık. tam 1,5 saat taşıdık göbeğime geçen ısı mideme kadar ulaşıp, midemdeki yangını söndürmüştü fakat sanırım göbek derim biraz yanmıştı. ilk orada bir kuytu bulduk ve yedik. birgünde pide geldi. yine içtima denk geldi. yiyecekleri çantaya attık. sonra ilk arada koşarak geldik, yine kuytuluk bulduk derken 8 dakika kaldı aranın bitmesine. 5 dakikada tek kıymalı yumurtalı pideyi yedik. bak şimdi yazarken pidenin yanında salata olmadığı geldi aklıma. halbuki yerken gelmemişti hiç aklıma yedik ve içtimaya yetiştik.

bizim kampçı dediğimiz 15 kişilik bir grup arkadaş, işi daha profesyonelleştirmiş, ziyaretçi ayağıyla biz de yemek getirtiyorduk ama yemek getirenenin hemen gitmesi problem oluyordu. bu arkadaşlar çok kişi sipariş verdiği için yemek getireni de yemeğin bitişine kadar yanlarında durduruyorlar. valla helal  olsun. bazısı da rütbeli gazinosundan samimiyet kurmuş oradan birşeyler yiyor. kimileri de sabah kahvaltıda aşırdığı reçel, pekmez gibi kahvaltılıkları ve ekmekleri öğlen veya akşam yiyorlar. bu arada















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder